Her yurt dışı dönüşü, hem gördüğümüz güzellikleri över, hem de söyleniriz kendi kendimize “Benim ülkem bambaşka.” Kendi topraklarımızı öpesimiz gelir çok uzun kalmışsak el diyarında. Bu kez de Yunan adaları (Kos ve Santorini) sonrası Bodrum’un güzel adası ÇATALADA’yı ve GÜMÜŞLÜK koylarını gördüğümüzde aynı duygu kapladı içimizi. Sabahın ilk ışıkları ile yıkanan teknelerin suya vuran yansımaları ve ÇATALADA’nın devleşen kayalıkları arasında duyduğumuz çocuk çığlıkları ile ürperdik aniden. Yaşamla ölüm arasında bir yerlerde asılı kalmış Suriye’li göçmenlerin ve vatan toprakları için can veren şehitlerimizin acıklı hikayeleri ile karardı dünyamız.
Gülmek mümkün müdür?
Bir adım ötemizde ağlıyorken birileri.
Lokmalar dizilmez mi boğazımıza?
Düşünürken aç uyuyan bebeleri…